House of Cards: İhtiras, Çıkar, Diplomasi

Bir süre önce House of Cards isimli diziyi izlemeye başladım.

Bu dizinin baş rolü kim olsun deseler Tom Hanks veya Kevin Spacey ismi aklıma gelirdi. Kendisine ihanet edildiği için, içinde bulunduğu hükümetten kibir ile intikam alan bir adamın öyküsünü anlatıyor. Dizinin Amerikan Diplomasisi üzerindeki iyi tespitlerini, anlatılan hikayenin içerdiği şahsi menfaatler, yalanlar, lobi faaliyetleri ve çıkar ilişkilerini izah biçiminden hissedebiliyoruz.

Ülke olarak içe kapanmışlığımızın dezavantajlarından biri, süper güç sıfatı atfedilen Amerika Birleşik Devletleri’nin içerisindeki çekişmeler ve bu çekişmelerin tarafları olan Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki görüş ayrılıklarını ve ortak çıkarlar ile yürütülen diplomasiyi bilmiyor oluşumuz.

Basitçe anlatacak olursak; Amerika Birleşik Devletleri Kongresinin iki adet yasama organı var. Bunlar hiyerarşisine göre Senato ve Temsilciler Meclisi olarak adlandırılmıştır. Toplam 50 Eyaletten oluşan A.B.D, her iki yılda bir, 100 kişiden müteşekkil Senato’nun 1/3 kısmını yenilemek için seçime gider. Aynı şekilde Temsilciler meclisi, eyaletlerin nüfus çoğunluğuna bağlı olarak her eyaletten gelen ve altı yılda bir değişen 435 temsilciden müteşekkildir.

Bu iki yasama organından bağımsız olan yürütme organı ise halk seçimi ile başa gelen başkan ve bakanlardan oluşur. Bu, aynı zamanda yasama ve yürütmenin ayrı partilerin kontrolünde olabileceği anlamına gelir.

İşte böyle alengirli bir bürokraside, Frank Underwood, eşi ve sadık dostlarıyla başkanlık koltuğuna oynamaktadır. Türünün en başarılı örneklerinden sayılabilecek Drama, üçüncü sezonuna ulaşmış halde. İzlemek için geç kalmayın derim.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir